Jean M. Twenge’in “I” (Ben)nesli diye ifade ettiği, şarjları olmadığında kendilerini bir kara deliğin içinde hisseden bu nesli daha fazla sanal gerçeklik bağımlısı olduğunu ifade ediyor. Toplumsal bağları azalmış, sosyal ilişkileri iyice zayıflamış, gerçeklik algıları bozulmuş bir neslin hastalıklarını daha da azdıracaktır.

Dinle arası genellikle gevşek olan gençlerin ve sanal gerçekliğe olan inançlarının artması, buna karşılık da toplumun inanç ve değerlerine karşı da daha kayıtsız olmaları teknoloji ile birlikte giderek artmaktadır.
Bu durum sevgi sarmalıyla aidiyet ve kimlik veren, sanal gerçeklik algısına benzer bir “kapalı dünya” inşa eden kült gruplar için bulunmaz fırsat olacaktır.
Ülkemizde, en azından şehirlerimizde belli bir yaş aralığında olup da sosyal medya kullanıcısı olmayan neredeyse kalmadı. 2020 istatistiklerine göre Türkiye’de 37 milyon Facebook, 38 milyon Instagram, 11,5 milyon Twitter kullanıcısı bulunuyor1. Sosyal medya herhangi bir söylenti veya haberin en hızlı yayıldığı mecra olarak bilinir. Tecrübeli bir sosyal medya kullanıcısı okuduğu bir haberin doğru olup olmadığını, nasıl teyit etmesi gerektiğini de bilir. Ancak bu mecrada tecrübesizseniz dezenformasyondan etkilenebilirsiniz. Diğer yandan amacınız dezenformasyon ise bu mecrayı amacınıza uygun olarak da kullanabilirsiniz.
<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-2933259385501722" crossorigin="anonymous"></script>
Fotoğraf açıklaması yok.
Mustafa Kiyak, Levent Büyükyenigün ve 7 diğer kişi
1 Yorum
Paylaş

Bu blogdaki popüler yayınlar