
Kayıtlar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
BAĞLI MIYIZ, BAĞIMLI MIYIZ? SAÜ ( Sakarya Üniversitesi ) ile İHH (İnsani Yardım Vakfı) arasında geçtiğimiz Aralık ayında yapılan protokol kapsamında, lise ve üniversitede öğrenim gören toplam 3 bin 694 öğrenci üzerinde “Teknoloji Kullanımı ve Bağımlılığı Açısından Türkiye Gençliğinin Fotoğrafı ” adlı bir araştırma gerçekleştirildi. Sakarya Üniversitesi ile İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından yapılan araştırmada, öğrencilerin vakitlerinin çoğunu internet, akıllı telefon ve sosyal medyada geçirdiği , lise öğrencilerinin yüzde 30’unun, üniversite öğrencilerinin ise yüzde 35’inin günde 3 saatten fazla akıllı telefon kullandığı saptandı . Teknoloji kullanımı ve bağımlılığı açısından ülkemizdeki durumun saptanmasının amaçlandığı , toplam 7 bölgede bulunan 11 üniversite ile liselerden öğrencilerin katıldığı araştırmadan çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Bağımlılık arttıkça başarı düşüyor Araştırmanın üniversite bölümünde, öğrencilerin yaklaşık yüzde 30’unun günde 3 saatten fazla internet, y
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Ulaşmak istediğiniz bir hedefiniz var mı? Yoksa kendinizi hayatın akışına mı bıraktınız. Mevlana “ Hedefi olmayanın varlığından şüphe ederim ”demiştir. Hedeflerimiz hayatımızda nelerin mümkün olduğu konusunda bizlere yol gösterirler. Hayatta hedeflerimizi gerçekleştirecek sihirli cümleler ” Üşenme, Erteleme, Vazgeçme” dir. Aslında hepimiz zannettiğimizden daha fazlasını yapabilecek kapasiteye sahibiz. Beynimize sınır ve limit koyan bizleriz. Henry Ford “ Yapabilirim diye düşünüyorsanız da yapamam diye düşünüyorsanız da haklısınız” der. En başarılı insanlar büyük hedefleri olan insanlardır. Dünyaya yön verende onlardır. Onlar için nerede olduklarının hiçbir önemi yoktur, önemli olan nerede olmak istedikleridir. Bu nedenle insanlar hedeflerine göre değerlendirilir, insanlar hedefleri ve özlemleri kadar büyüktür. Hayallerimiz hedeflerimizi belirler. Hedeflerimiz eylemlerimizi n haritasını çıkarır. Eylemlerimiz sonuçları üretir. Sonuçlar bizi başarıya ulaştırır. Kişinin ge
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
SON KALE AİLE Dünyada insanın küçük cenneti aile ocağıdır. Aile ocağında hem karı kocanın hem de çocukların mutluluğu esastır. İnsanın hem dünya hem ahret saadeti bu mutluluğa bağlıdır. Aile yuvası baba ocağı anne kucağıdır. Ocak sabrı, kucak merhameti temsil eder. Yuvada zahmette rahmette iç içedir. Bu zahmeti Allah için çekenler içindeki rahmeti bulur. Aile yuvamız rahmet, ibret, hikmet ve hayat dolu bir yerdir. Milletlerin temelini aileler oluşturur. Bu temel ne kadar sağlam olursa toplum o kadar dayanıklı olur ve uzun süre varlığını devam ettirir. Sağlam aile yapısına sahip olmayan toplumların fertleri huzur içinde olmadığı gibi bu tür toplumların ömürler ide uzun olamamaktadır. Milleti ayakta tutan aile denen en sağlam kalemiz düşüyor, mutluluk ve huzur limanımız olan saadet yuvamız sarsılıyor, dağılıyor. Boşanma grafiğimiz her geçen gün artıyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK)2013 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerine ilişkin verdiği rakamlar ürkütücü boyutta:2015
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Sorumlu Ebeveynler Sorumsuz Çocuklar Bugünün gençleri öyle sorumsuz ve vurdumduymazlar ki, yarın ülke yönetimini üstleneceklerini düşündükçe Umutsuzluğa kapılıyorum. Bize ağır başlı olmayı, büyüklerimize saygılı davranmayı öğretmişlerdi. Şimdiki gençler ise, ne kural tanıyor, ne beklemesini biliyorlar. Üstelik duygusuz ve düşüncesiz davranıyorlar.” Hesiod, MÖ. 8. Asır. M.Ö 8 Asırda yazılan bu söz günümüz gençlerini ne güzel özetliyor değil mi? Sizler de aynı şeylerden şikâyetçi misiniz? Ebeveynlerin büyük bir kısmından çocukların sorumsuz davranışları ile ilgili sözler duyuyoruz. Bıraksam saatlerce bilgisayarın başından kalmayacak” “Hatırlatmasam hiç ders çalışmayacak” “Evi otel gibi kullanıyor yataktan kalktığında yatağını bile toplamıyor” Son yılların en büyük yanlışlarından biridir çocuklarımıza sorumluluk vermemek, hatta onların yapması gereken birçok görevi onlar adına bizlerin yapması. Çocukların sorumluluk almamasından yakınırız ama acaba onların bu yanlış davranı
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ÇOCUKLARIMIZ NEDEN BÖYLE… Ailelerle görüşmelerimde en çok duyduğum laflardan biridir “ Hocam hiçbir eksiği yok. Yediği önünde yemediği arkasında. İmkânlarımız ölçüsünde eve özel öğretmen geliyor. Bizim zamanımızda böyle miydi? ” Geçenlerde Mali müşavir olan aynı zamanda Bağımsız denetim işi yapan bir arkadaşım çocuğuma her türlü imkânı sunduğunu kendilerinin çocukluğunda bu imkânlara sahip olmadığından bahsederken çocuğun babaya cevabı; tabi ki sunacaksın olmuş. Neden diye sorduğunda Çünkü senin baban çiftçi idi imkânı yoktu benim babam ise mali müşavir imkânı var dedi. Bizler çocuklarla yaşadığımız problemlerde hep olayın maddi yönüne bakıyoruz. Tahmin ettiğiniz gibi duygusal açlıktan bahsediyorum. Evladımızın fiziksel zihinsel akademik anlamda olgunlaşması ve gelişmesi için varımızla yoğumuzla çalışırken duygusal açıdan olgunlaşması için üzerimize düşenlerin farkında mıyız ve yapıyor muyuz? Bir eli baldayken, ağzımızdan bal mı damlıyor, zehir mi akıyor? Şimdi bütün önyargıla
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ÖĞRENMEYİ ÖĞRENEMEYEN BİR NESİL… “Geleceğin cahili okuma yazma bilmeyen değil, nasıl öğreneceğini bilmeyen olacaktır” der. Alvin Toffler Çocuklara ne öğretelim? Eğitimlisi, eğitimsizi herkes dertli bu ülkede… Öğrenci, öğretmenden, öğretmen, öğrenciden şikâyetçiyken, velilerin çoğu ne yapacağını şaşırmış durumda. Tek bildiğimiz öğrencilerin başarısını belirlerken sadece sınav yapmak ama onu doğru dürüst yapamıyoruz. Ama vazgeçmek de yok! Tek basamak ve sade müfredat, iki basamak ve yoğun müfredat, yok olmadı en son sadeleştirilmiş müfredat… 2017 Yılı YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı)istatistikleri hiç de iç açıcı değil. Sınava başvuran öğrenci sayısı 2.265.844. 180 puan ve üzeri puan alan aday sayısı 1.476.908. Buradan şunu anlıyoruz 788 bin kişi dört yıllık fakülteye yerleşmek için girmesi gereken LYS sınavlarına giremeyecek anlamına geliyor. Hâlbuki toplam dört testten sorulan 160 sorunun 32 tanesini net yapan 180 barajını geçebiliyor. Yaptığımız sınavlarla en iyisi