Düşünen,sorgulayan,üreten insan olmak . Bu hafta kütüphaneler haftası. (29 Mart-04 Nisan 2021Pazar) Ünlü İngiliz şairi Lord Byron’ın “Bir damla mürekkep bir milyon kişiyi düşündürebilir, der. Bizleri düşünen, sorgulayan, çalışan ve üreten yapan yol ancak okumaktan geçer.En etkili öğrenme yolu okumaktır. Okuma alışkanlığı pek de kolay elde edilen bir alışkanlık değildir. Hele ki günümüzde sosyal medya ve sanal ortamlarda oyun oynamak, sohbet etmek, filmler izlemek varken düzenli bir okuma alışkanlığı geliştirmek çok da kolay bir iş değildir. Voltaire, “Okumayı öğrenmek, sanatların en güç olanıdır.” der. Okuma alışkanlığı elde etmek için gerçekten kişinin kendini sıkı bir kontrol altına alması, günlük okuma programları yapması gerekir. Okumak insanı manen besler ve güçlendirir. Hayatın zorluklarına karşı uyarır, eğitir. Okunan her kitap kelime dağarcığınızı zenginleştirip stresimizi azaltıp, yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi önlemekte beyin öl
Kayıtlar
Uzm. Psk. Danışman Sait Özdemir ile "Eğitim Ailede Başlar" Semineri
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Uzm. Psk. Danışman Sait Özdemir ile "Eğitim Ailede Başlar" Semineri
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Uzm. Psk. Danışman Sait Özdemir ile "Eğitim Ailede Başlar" Semineri
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Uzm. Psk. Danışman Sait Özdemir ile "Eğitim Ailede Başlar" Semineri
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
SANAL ÂLEM GERÇEĞİ NE KADAR İFADE EDER? 24/12/2020 Karl Marx, “ bireylerin varlıkları bilinçleri tarafından belirlenir” der. Acaba gerçekten öyle mi? Biz farkında olmasak bile sosyal medya bağlantıları hayatımızı kişiliğimizi ruhlarımızı çok hızlı bir şekilde maalesef ele geçirmiş durumda. Ceplerimizde taşıdığımız telefonlar üzerinden hayatı dolu dolu yaşadığımızı düşünürken , “ BİZİ, BİZ ” olmaktan çıkıyoruz. Ben kimim ” sorusunun cevabını henüz bulamamış bir toplumun bireyleri olarak toplumsal kaygılar ve mahalle baskısı yüzünden, olduğumuz gibi değil olmamız istendiği gibi tavırlar sergiliyoruz. Böylece gençler sosyal kontrolün olmadığı bir ortamda “ üstben ”den gelen toplumsal baskıları atarak, olabildiğince “ Ben’ lerini özgür bırakmanın keyfini çıkarabiliyorlar. Bir türlü biz kendimiz olamıyoruz. Olanı değil, olunmak isteneni sanal âlemde sergilemeye başlıyoruz . Gündelik yaşamlarımıza ait gerçeklikleri ve hayallerini, genellikle sözcükler veya fotoğraflar üzerinden hikâyele